Fogo Adası veya bir rüya gördüm sanki
4 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
fogo
Arkadaşlar benim bir sorum var. Fogo bölümünde kaptanın hatırlamadığı cümle nedir?(LÜTFEN SÖYLEYİN )
ipek001- Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 30/06/08
Geri: Fogo Adası veya bir rüya gördüm sanki
Gülesim geldi sizle alakalı değil sadece sinirlerim bozuldualexia demiş ki:Yalnız Güney Amerika ve Afrika melezi olan insanları da ada kadar güzeldir. Adanın başlıca geçim kaynağı tarım ve özellikle de kahvedir.(yuruyen tarih)
Turizmi saymazsak, adada başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve futbol. (ayaklı kitaplık)
ne alaka yaa ikisi birbiirnden farklı şeyler söluyo bizi şaşırtıolar
cannurbey- Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 22/05/08
Geri: Fogo Adası veya bir rüya gördüm sanki
Yalnız Güney Amerika ve Afrika melezi olan insanları da ada kadar güzeldir. Adanın başlıca geçim kaynağı tarım ve özellikle de kahvedir.(yuruyen tarih)
Turizmi saymazsak, adada başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve futbol. (ayaklı kitaplık)
ne alaka yaa ikisi birbiirnden farklı şeyler söluyo bizi şaşırtıolar
Turizmi saymazsak, adada başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve futbol. (ayaklı kitaplık)
ne alaka yaa ikisi birbiirnden farklı şeyler söluyo bizi şaşırtıolar
alexia- Mesaj Sayısı : 179
Kayıt tarihi : 15/05/08
Yaş : 43
Nerden : izmir
Fogo Adası veya bir rüya gördüm sanki
Bugünkü konumuz Fogo Adası. Hani şu Afrika Ana ve Avrupa Baba’dan dünyaya gelme güzellik abidesi mekan. Senegal’e gidip kime sorsanız gösterir. Böyle küçük, şirin, garip özellikleri olan bir ada. Garip dedim, çünkü Fogo da oradaki çoğu ada gibi volkanik bir patlama sonucu oluşmuş. Hani lav, krater falan.
Adanın yerlileri de pek öyle kimseciklere benzemiyor. Kahverengi derili, kahverengi gözlü, siyah saçları olan ilginç bir birlikteliğe sahipler. Zamanında Avrupa’dan buraya gelenlerle adada yaşayanların tanışıp kaynaşması sonucu olduğunu düşünüyorum. Bu tezimi de bir kenara not edeyim.
Ne diyordum.. Hah, evet. Yerli halk gerçekten çok sıcakkanlı ve misafirperver. İkram ettikleri şeyin içinde ne olduğunu öğrenemesem de tadı çok güzeldi. Bazı şeylerin sorgulamadan tadını çıkarmak lazım, öyle değil mi? Bir de ilginç dansları var, seyretmesi eğlenceli ama tehlikeli gibi gözüküyor. Evde yalnızken denemeyin.
Adanın çok değişik bir iklimi var. Öyle etkileyici ki orman nasıl güzel kokuyor. Hele kahve ekilen yerlerden geçerken kendinden geçiyor insan. Eğer biraz pimpirikli biriyseniz Fogo’daki her anınız heyecan dolu olabilir, zira uzmanlar volkanın yeniden patlama riskinin bulunduğunu söylüyor. Volkan demişken… Eskiden bir Yüzbaşı Volkan vardı, ne oldu ona? Neyse, konumuza geri dönelim
Adanın diğer tarafındaki üzüm bağları ve okaliptüs ormanları da bir başka hikaye. Ama orayı da kendiniz keşfedin canım, her şey de benden beklenmez ki! Hikaye demişken… Taa Fogolara kadar gelip de plaja gitmemek olur mu? Olur. Çünkü ben köpekbalıklarından çok korkarım. Nedense köpekbalıkları sürü halinde adanın etrafında cirit atıyor. Atıyorum sanıyorsunuz ama sadece biraz abartıyorum. Böyle daha heyecanlı oluyor çünkü. Bu heyecanı yaşamaya gelen o kadar çok insan var ki… Her yer turist kaynıyor.
Turizmi saymazsak, adada başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve futbol. Dört yanı denizlerle çevrili olduğu için her yer balık zaten. Sokaklar ve plajlar top koşturan çocuklarla dolu. Yabancı futbolcu cenneti olan ülkemizde bir tane bile Fogolu yok, ama orada kendince bir Brezilya tadı yakalanmış. Yetenekli çocuklar vardı vallahi, yarın öbür gün yıldız olurlarsa görürsünüz.
Bugünkü yazımızın da sonuna geldik.
Pek yakında yine görüşmek üzere, esen kalın efendim…
Adanın yerlileri de pek öyle kimseciklere benzemiyor. Kahverengi derili, kahverengi gözlü, siyah saçları olan ilginç bir birlikteliğe sahipler. Zamanında Avrupa’dan buraya gelenlerle adada yaşayanların tanışıp kaynaşması sonucu olduğunu düşünüyorum. Bu tezimi de bir kenara not edeyim.
Ne diyordum.. Hah, evet. Yerli halk gerçekten çok sıcakkanlı ve misafirperver. İkram ettikleri şeyin içinde ne olduğunu öğrenemesem de tadı çok güzeldi. Bazı şeylerin sorgulamadan tadını çıkarmak lazım, öyle değil mi? Bir de ilginç dansları var, seyretmesi eğlenceli ama tehlikeli gibi gözüküyor. Evde yalnızken denemeyin.
Adanın çok değişik bir iklimi var. Öyle etkileyici ki orman nasıl güzel kokuyor. Hele kahve ekilen yerlerden geçerken kendinden geçiyor insan. Eğer biraz pimpirikli biriyseniz Fogo’daki her anınız heyecan dolu olabilir, zira uzmanlar volkanın yeniden patlama riskinin bulunduğunu söylüyor. Volkan demişken… Eskiden bir Yüzbaşı Volkan vardı, ne oldu ona? Neyse, konumuza geri dönelim
Adanın diğer tarafındaki üzüm bağları ve okaliptüs ormanları da bir başka hikaye. Ama orayı da kendiniz keşfedin canım, her şey de benden beklenmez ki! Hikaye demişken… Taa Fogolara kadar gelip de plaja gitmemek olur mu? Olur. Çünkü ben köpekbalıklarından çok korkarım. Nedense köpekbalıkları sürü halinde adanın etrafında cirit atıyor. Atıyorum sanıyorsunuz ama sadece biraz abartıyorum. Böyle daha heyecanlı oluyor çünkü. Bu heyecanı yaşamaya gelen o kadar çok insan var ki… Her yer turist kaynıyor.
Turizmi saymazsak, adada başlıca geçim kaynağı balıkçılık ve futbol. Dört yanı denizlerle çevrili olduğu için her yer balık zaten. Sokaklar ve plajlar top koşturan çocuklarla dolu. Yabancı futbolcu cenneti olan ülkemizde bir tane bile Fogolu yok, ama orada kendince bir Brezilya tadı yakalanmış. Yetenekli çocuklar vardı vallahi, yarın öbür gün yıldız olurlarsa görürsünüz.
Bugünkü yazımızın da sonuna geldik.
Pek yakında yine görüşmek üzere, esen kalın efendim…
hiphop07- Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 09/05/08
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz